Usulca Öperek Gözlerimden, Düşlerimi Alsana Kollarına...
Sırrım,yasağım,sebebimsin bu karmaşık dünyada, nefesimsin soluk soluk tertemiz dağ havası gibi içime çektiğim.... Bir çocuk masumiyetiyle beni sürekli gözünden sakınır gibi koruyan anamsın babamsın. Yoldaşımsın sırdaşımsın gönüldaşımsın her derdime ortak olan...Sevdiğimsin... Karımsın... Ruh eşimsin..Ama rahat değilsin yeterince, bunu biliyorum. Bir şeyler aklını deşiyor. Kalbine bir sızı veriyor olmalı o son sözlerim, hareketlerim...Benim sevgi sağanağımda ıslanmadan yürümeyi başaranlardansın sen birtanem..Yangınımsın sensiz gecelerde beni yakan, sabrımsın sensiz saatlerde teselli veren, mutluluğumsun, umudumsun uzaklardan bana nefes gibi içimde dolanan, damarımdaki kansın sıcacık içimde dolanan, çarpan kalbimdesin her an her dakika hissettiğim...
Yalnızlığımın yaşamla kırılma noktasında ve pes edeceğim o kötü anlarımda karşıma çıkıp bana hayatı sevdiren ve yaşanılası yapansın sen.Hiç farkındamısın..Gecenin tam ortasında yüreğim haykırıyorsa seni susmalı evren, hiçbir ses yüreğimden daha anlamlı ve derin konuşamaz ki bu saatlerde.Dinle hayatımın kadını, sen dinle beni. Yüreğinin kapılarını arala biz seninle konuşmadan anlaşabiliyoruz sadece beni hisset bu gece...Yüreğini verdiğin ben, sana mühimmat taşımak istiyorum, bu bir türlü içinden çıkamadığın ve hep bir savaş verdiğin sevdamıza...
Usulca öperek gözlerimden..düşlerimi alsana kollarına....sabaha az kaldı küçüğüm.. İnandığın zaman aşk’a..kıskanırsın..Kıskandığın an’da.. zaten aşksın..benim aşkım..Sende farklı bir tarafı var hayatın..Farklı bir yüzü..daha farklı bir tadı..Eskimeyen..Hiç eskitmeyen..Hep beni sevdiğini haykıran..seni seviyorum!!!!!
------------------------------------------------------------------
Öyle çok reddedildim ki, öyle çok unutuldum ki senin tarafından, sensiz
kalmak yüreğimi ezen tek korku artık. Öyle ki hayatım yalnız bir korku
halinde ayakta duruyor şimdi... Korkumu gerçeğe büründürdüğün anda yıkılıp
gideceğim. Her şeyi tükettim. Hayata tutunmak adına ne varsa her şeyi yaktım
seni sevebilmek için... Tüm sabrımı, kendime ve insanlara güvenimi, sevginin
hayatın tek harcı olduğuna olan inancımı... Artık senden başkasına verecek
enerjim, sevgim ve hayatla hesaplaşacak bir benliğim kalmadı. Geriye dönüp
sığınacak bir kendim kalmadı...
Şimdi bana varlığımın sana acı vermediğini söylüyorsun. Gitmemi istiyorsun,
sonra yeniden gelmemi... Ve sonra yeniden gitmemi... Beni sensizliğin o
dipsiz çukuruna önce sarkıtıp, sonra yeniden gün ışığına çıkarıyorsun.
Sevgimi, yokluğumu hissettiğin yerde bulmak istiyorsun. Aşkımın benliğini ve
hayatını ele geçirmesinden duyduğun o sebepsiz korkuyu yenmek için, bana
seninleyken tekrarı olmayan bir şiiri hatırlatan zamanın, sana benimleyken
gösterdiği monoton ve tüketici yüzünü yok etmek için oynadığın bir oyun bu
belki de... Beni deliliğin sürgünlerine yollayıp, sonra yeniden kalbine
çağırıyorsun.
Korkuyu beklemenin telaşı korkunun kendisinden çok daha ürkütücü biliyor
musun? İşte bu yüzden sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle
bırakıyorum kaderimi. Korkuyu beklemekten vazgeçiyorum, ama asla seni
sevmekten değil, sevgili... Sana veda etmeden kayboluşa karışmam da aslında
sadece bunun için...
Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi
hissedebiliyorsun, öyleyse yokluğumla kal sevgili... Madem ki yokluğumla
daha mutlusun, o halde yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun...
-------------------------------------------------------------
Elimde Kaldı Umutlarım
Her sabah hüzünle karışık bir umut var içimde. Sensizlğin hüznünü, yeni bir günün seni getireceği umuduyla bastırıyorum. Her doğan gün yeni bir umut, yeni bir arayış benim için. Belki sana kavuşacağım zamana bir gün daha yaklaşıyorum, bugün değilse yarın... Kimbilir belkide yalnızca kendimi avutuyorum. Gittiğinden beri hep yalnızlık şiirlerine takılıyor gözüm. Bir başıma değilim sensizlikten yalnızım.
Terk edilip gitmek en çok nasıl koyar insanı bir ben bilirim. Gitmelerin gidenlerin arkalarında bıraktığı çaresizlikleri, en koyu özlemleri... Senin gidişin bir ateş gibi çöktü yüreğime. Hiç bir yağmur yetmedi içimdeki hasret ateşini küllendirmeyi. Hiç bir sevgi yetmedi senin özlemini gidermeyi. Ben her sabah beni sana götürecek yollarda yürüdüm, senin duyacağın şarkıları söyledim yalnızca. Ve gelmeyişinin her akşamında aslında doğduğunu hiç anlamadığım güneşle beraber ben de battım bir kez daha...
Geceleri hep uyudum, uyudum; gün boyu çekdiğim hasreti rüyalarımda biraz olsun giderebilmek için. Her şeye iyi gelen yaraları iyileştiren zaman hiç bu kadar acıtmamıştı yüreğimi. Bin bir umutla sarıldığım sabahlar artık hiç doğmaz oldu. Benim günümde gecemde karanlık şimdi. Ne ay uğurluyor gecelerimi ne sana benzettiğim yıldızlar parlıyor. Elimde kaldı umutlarım.
Sensizlik öyle kötü bir yara oldu ki artık., içimde öyle büyük bir boşluk açtın ki, bir gün olurda geri dönersen kendi yaptığın boşluğu sen bile yetmeyeceksin. Orası hep bomboş paramparça kalacak. Büsbütün cam kırıklarıyla kaplı kalbim. Ne zaman seni düşünsem, seni hatırlatacak en ufak bir şey görsem o kırıklarla dolu yeri batmaya başlıyor yüreğime. Artık sabahları yalnızca hüzünle uyanıyorum. Hiç bir şey beklemiyorum günden. Seni bile.
Varlığında sensizliği yaşamaktansa içimdeki boşluklarla, kırıklarla, boş umutlarımla sensizken alışırım, alışmaya çalışırıyım yokluğuna...
--------------------------------------------------------
Hangi dilde anlatsam seni sevdiğimi?
Hangi hasret yüklü,yanık türkülerle dile getirsem?
Hangi iç parçalayan,yürek dağlayan,aşık ozanların şiirlerini okusam yıldız gözlerine bakarak?
Hangi silinmez kalemle yazsam yüreğine aşkımı?
Hangi dağa,hangi taşa,hangi kağıt parçasına yazsam sana duyduğum yüce sevdayı?
Hangi yağan deli yağmurda ıslansam söndürür hasretini?
Hangi rüzgar,hangi tufan kalbimden söküp atar özlemini?
Hangi su siler bedenimden senin izlerini?
Hangi yoldur ki,yürüdüğümde sonu sana gelmesin?
Hangi içki,hangi kadehtir ki;seni sevdiğimi unutturabilsin bana?
Hangi taze çiçektir sevdam gibi eşsiz kokabilen?
Hangi ulu ağaçtır ki;susuz güneşsiz büyüyebilsin içimdeki sen gibi?
Hangi hain gece yokluğunu aratmaz bana?
Hangi mehtabın inci kolyesi olan yıldız,senin gözlerin gibi parlayabilir?
Hangi ressamın ellerinden çıkmış resimdir ki;içinde sen olmayasın?
Hangi şairin,hangi şiiridir ki;mısralarının arasında yüzün gizlenmesin?
Hangi sevda koyu olabilir bu kadar?
Hangi gözdür ki;gözlerime değdiğinde unuttursun bana gözlerinin rengini?
Hangi sıcak avuçtur,ellerime dokunduğunda yaralarıma ilaç olabilsin sen gibi?
Hangi deprem,hangi afet senin kadar acıtarak,sızlatarak alabilir canımı?
Hangi ilaçtır tenin gibi şifalı olan?
Ve hangi sevdanın bütün tonları bu kadar maviye çalabilir ? ?
--------------------------------------------------------------------
BİR ''HİÇ'' DEĞİLSEN BUNU BANA BORÇLUSUN !!!
Dünlerimin yarım kalmışlığıyla yazıyorum bu satırları..
Garip bir hüzün var içimde.. sanki bir yanım hep ağlamaklı ..
Kaç kez söndürdüm yalnızlığımı sigaramın külünde ben bile unuttum..
kaç kez bitirdim o adı sigaramın dumanında..?
Ama yine de sevdamı kırık kalemimde harcayamadım...
Bir fotoğrafa bakıyorum şimdi...
Resmi de;hayalim gibi ,ben gibi dünlerim gibi ,yarım kaldı, bir ocak sabahı..
Şimdi düşünüyorum da yarım kalan kimin düşüydü acaba?
Sevmekse en büyüğünden seviyorum ama geleceğimde yok artık dünlerime bıraktım onu..
Sinsice akan zamanlara kattım sırtımdaki yaralarımı.. Şimdi ismi ritimsiz kalp atışlarımda saklı..
Ne yapalım bedenimize hapsolmuş ruhlarımızı ben özgürleştirdim, o yapamadı..
Şimdi o mahkum ben özgürüm.. iki kişilik bir yürek bu..
Artık ben yetemiyorum içine, ona verdikçe küçülüyor, küçücük oluyor gözümde..
Acı bir gerçek kıpırdıyor artık hayatımın sayfalarında..
rüzgar kulaklarıma fısıldıyor; *giden gitti diyor bekleme*
yüreğimde onun için büyüttüğüm sevdamı hançerlediği vakit dünya dönmekten vazgeçti onun için sanki..
Bir ocak sabahı ben ondan vazgeçtim.. Ama sevgimden vazgeçmedim..
Anlamak biraz zor neden mi böyle..çünkü bütün benliğimle, duygularımla ve sevgimle o KADINI yaratan benim.. Olduğu gibi kabullenmek de bana düşerdi tabiiki özellikle de savunmak. .
O'nu herşeyiyle sevdim ben..
Sevdim ve yarattım.. Bu uğurda herşeyimi kaybetsem bile..
Ne demiş üstad: güzelliğin beş para etmez..bu bendeki aşk olmasa...
Şimdi bir hiç değilsen bunu benim sevgime borçlusun!!!
Hadi gel de şimdi karanlığı konuşturan yazılarımı, sustur susturabilirsen...
--------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------
AŞK VE SEVGİYE
Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan,sevgi gerçektir.
Aşk sudur,sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir,beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır,sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır,sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini,gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe,yeşile,çimene
Aşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür,aşk öldürür.
Aşk kıskançtır,nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair…